Doğal volkanik yapısı ve tarihi dokusuyla dünyaca meşhur Kapadokya Bölgesinin merkezinde yer alan Nevşehir, gerek doğa turizmi, gerek tarihi ve turistik geziler için ilk akla gelen, görülmeye değer yerlerden biridir. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber göğü kaplayan rengârenk balonlar ve adeta bir açık hava müzesi görünümündeki volkanik şekillerin oluşturduğu manzara, görenleri ziyadesi ile etkilemektedir. Bölgedeki volkanik kayalıklar rüzgârın etkisi ile aşınarak, peri bacası olarak isimlendirilen zarif ve şaşırtıcı şekillere dönüşmüş ve bu peri bacaları bölgenin sembolü haline gelmiş bulunuyor.
Yılın her mevsiminde turist çeken Nevşehir ve çevresi özellikle yaz dönemi otel ve pansiyonlarında güçlükle yer bulunan son derece önemli bir tarihi ve turistik merkez. Dünyanın gezilecek yerler listesinde ilk yirmi beşte yer aldığını da belirtmek lazım.
Nevşehir ve çevresi son yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen sinemacıların, klip çekim ekiplerinin de ilgi odağı olmuş durumda. Doğal bir film platosu görünümündeki Kapadokya Bölgesi, son olarak dünyaca ünlü Hintli aktör Aamir Khan’ın Laal Singh Chaddha isimli filminin çekimlerine de ev sahipliği yaptı ve ünlü aktörün tüm Hindistan’a övgüyle bahsettiği yerlerden biri oldu.
Öncelikle zengin bir tarihi geçmişe sahip olan bölge, değerli tarihi eserlerinin yanı sıra el sanatları, at yetiştiriciliği, çömlek sanatı, meşhur şarapları ve balon turizmi ile de çok meşhur. Ancak bölgenin simgesi haline gelmiş peri bacaları gelen ziyaretçilerin ilk anda görmek istediği yapılar olarak öne çıkıyor.
Yeryüzü şekilleri bakımından dünyanın en enteresan yerlerinden biri olan Kapadokya Bölgesinin en meşhur peri bacaları Ürgüp’te, Paşabağ yöresinde bulunuyor. Bu bölgede yüksekliği15 metreye kadar varan peri bacalarını görebilir, peri bacalarının oyuk kısımlarına yapılan dükkânlarda gezip hediyelik eşyalar satın alabilirsiniz. Özellikle Ürgüp’te bulunan ve Üç Güzeller olarak isimlendirilen peri bacaları, ziyaretçilerini kendine hayran bırakırken, fotoğraf çekmek isteyenlerin de mutlaka kadrajına almak istediği yerlerin başında geliyor.
Bölgenin her tarafı çeşitli büyüklükteki peri bacalarından oluşmuş doğal bir yapı görünümünde ancak diğer ilginç peri bacalarının bulunduğu yerler ise Hayal Vadisi, Pembe Vadi ve Devrent Vadisi olarak sıralanıyor.
Vadilerden bahsetmişken, 20. Yüzyılın ortalarına kadar, kayalardan oyulmuş evlerde insanların yaşadığı, kilise ve manastırların olduğu Zelve Vadisi ve güvercinleri ile meşhur Güvercinlik Vadisi’nin de gezilip görülmesi gereken yerlerden olduğunu hatırlatalım.
Kapadokya Bölgesinin en ilginç, görenleri şaşkına çeviren özelliklerinden biri de Nevşehir yeraltı şehirleri. Bölgenin neredeyse tamamına yakın bir kısmı yerin altına doğru oyularak, kat kat yeraltı şehirleri oluşturulmuş. Dünyanın başka bir yerinde benzerine rastlanmayan bu yeraltı şehirleri, binlerce insanı uzun süreler barındırabilecek yaşam alanlarından oluşuyor. Geçmiş dönemlerde sık sık saldırıya uğrayan bölge halkının kendilerini savunmak için bu yeraltı şehirlerini oluşturduğu sanılıyor. Dönemin şartları düşünüldüğünde yerin altına böylesine sistemli, geniş, karmaşık yaşam alanlarının nasıl ve ne şekilde yapıldığı hala gizemini koruyor ve görenleri şaşırtmaya devam ediyor. Bölgede bulunan onlarca yeraltı şehirlerinin en meşhur olanlarının isimleri şöyle:
Nevşehir müzeler açısından da çok zengin bir şehir. Bölgede yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen buluntular ve kültürel yaşamı simgeleyen objelerin sergilendiği müzelerde her an sizi şaşırtacak enteresan bir eşyaya ya da binlerce yıl öteden günümüze kadar ulaşmış muhteşem bir sanat eserine rastlayabilirsiniz.
Bir süredir restorasyon nedeniyle kapalı olan tarihi Kurşunlu Camii ve Damat İbrahim Paşa Külliyesi de artık kapılarını hem ibadete hem de ziyaretçileri ne açmış bulunuyor.
Nevşehir’e bir saatlik mesafede bulunan Ihlara Vadisi, Melendiz Çayı’nın aşındırması ile oluşmuş bir vadi ve kendine has özel bir iklime sahip. Yemyeşil görünümlü vadide fıstık ağaçları yetişiyor. Vadide bulunan küçük işletmeler akarsuyun içine kurdukları sabit sandal görünümündeki kafelerde ziyaretçilerini ağırlıyor. Bu şahane yerde yörenin kendine özgü lezzetlerini tadabilir, çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken serin serin akan akarsuyun sesini ve yemyeşil doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Göreme Açık Hava Müzesi ve bölgede bulunan ilk Hıristiyanların kayalara oyarak inşa ettiği kilise kalıntıları da mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.