BEŞ GÜZELE DAVET
İSVİÇRE – ALMANYA -İTALYA - FRANSA – İSPANYA
İsviçre; Zürih-Luzern -Lugano
Almanya ; Konstanz Bodense Göl
İtalya; Milano-Santa Margherita- Portofino -Genova
Fransa; Nice-Monaco- Monte Carlo -Cannes -Marsilya, Aix En Provence Avignon Montpeiller-Carcossone - Toulouse, Biarritz
İspanya; San Sebestian, Bilbao
TÜRK HAVA YOLLARI FARKIYLA
7 GECE 8 GÜN
İSTANBUL ZÜRİH- BODENSE GÖLÜ KONSTANZ- ZÜRİH- LUZERN
İstanbul yeni havalimanı gidiş terminali saat 05.00’da hazır bulunulması. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından Türk Havayolları TK 1907 sefer sayılı uçuşu ile saat 07.20’da Zürih’e hareket. Yerel saat ile 09.20’te Zürih havalimanına varışımızın ardından pasaport,bagaj işlemleri bitiminde ilk ziyaret yerimiz Almanya-Avusturya-İsviçre sınırlarının kesiştiği bölgede kalan güzel Bodensee Gölü ve gölün kıyısındaki Orta Çağdan kalma şirin kasabası Konstanz, Almanya’dan tekrar İsviçre’ye geçiş yaparak dünyada yaşam kalitesinin en yüksek olduğu şehirlerin başında gelen Zürih’deyiz. Zürih’e varışımızın ardından yapılacak turumuzda; iki kulesiyle şehrin sembollerinden Evangelist Kilisesi, İsviçre‘nin en büyük saatinin bulunduğu St.Peterskirche Kilisesindeki saat kulesi, dünya markalarının ve şık restoranların bulunduğu şehrin en gözde caddesi Bahnhoff Strasse, Limnat Nehri’nin kenarında bulunan keyifli yürüyüş yolu Schipfe ve biraz dik bir yokuştan çıkarak harika bir şehir manzarası sunan Lindenhof Parkı görülüp verilecek serbest öğle yemeği sonrası ünlü şair Alexander Dumas’ın “İsviçre bir istiridye ise Luzern onun içindeki incidir” dediği, Luzern’e hareket ediyoruz. . Kuğuların yüzdüğü gölde 1333 yılında tahtadan yapılmış sardunyalarla süslü, üzerinde 100’e yakın yağlı boya resmin sergilendiği Kapell Köprüsü Fransız Devrimi sırasında hayatlarını kaybeden İsviçreli paralı askerler anıısına tasarlanmış mızrak yarası almış aslan figürlü heykel, son olarak Reuss Nehri kenarında yapılacak yürüyüş ve serbest akşam yemeği sonrası otelimize yerleşme, konaklama otelimizde
LUZERN – LUGANO - MİLANO
Sabah kahvaltısının ardından masalsı manzaralar eşliğinde İsviçre Alpleri, vadileri, doğayla uyum içindeki evler, köprüleri seyrederek, İsviçre- İtalya sınırında doğa harikası Lugano’ya hareket ediyoruz.
Yeşille mavinin buluştuğu, İsviçren’nin hatta dünyanın en güzel gölleri arasındaki cennetten bir köşe Lugano gölünde harika manzaralar arasında geçireceğiniz zamandan sonraki durağımız yalnızca İtalya’da değil tüm dünyada da modanın, tasarımın kalbinin attığı, İtalya’nın en zengin ve en yüksek refah seviyesine sahip kentlerinden Milano..Milano şehir turunda inşası beş yüz yıl süren, Avrupa‘nın dördüncü en büyük gotik katedrali devasa ve muazzam Milano’nun sembolü ünlü Doumo Katedrali gün boyu her zaman kalabalık Duomo Meydanı ve hemen yanında gösterişli yapısı, mimarisi, şık restoranları ve lüks mağazaları ile ziyaretçilerini büyüleyen camdan dev kubbeli,görkemli Galleria Vittorio Emanuele, Dünyanın belli başlı müzisyen, orkestra şefleri ve solistleri için burada çalışmanın büyük onur olduğu 18.nci yüzyıl yapısı dünyanın en ünlü opera salonlarından La Scala Tiyetrosu görülüp serbest akşam yemeği sonrası otelimize yerleşme .Konaklama otelimizde.
MİLANO–PORTOFİNO-SANTA MARGARİTA- GENOVA
Sabah kahvaltısından sonra İtalya’nın uğruna aşk şarkıları yazılan, aşkların en sosyetik limanı, zenginlik ve güzelliğin bütünleştiği dünyanın en güzel sahil kasabalarından Portofino’ya hareket ediyoruz. Yol üzerinde dünya markalarını çok uygun fiyata alabilceğiniz Avrupa’nın en büyük outletlerinden Seravalle Designer Outlet de alışveriş ve öğle yemeği için sizi serbest bırakıyoruz. Öğleden sonra sırtı yemyeşil tepelerle kaplı, kestane ve palmiye ağaçları ile renkli evlerin bulunduğu şirin Santa Margarita dan harika manzaralar sunan 15 dakikalık deniz yolculuğuyla limanda teknelerin sıra sıra dizildiği, kara üzerindeki pastel renkli, yeşil panjurlu evlerin sanki tablo olarak önceden çizilmiş ve sonra tablonun gerçeğe dönüştürülmüş hali gibi. Arkanızda yeşili önünüzde maviyi sunan, zenginlik ve güzelliğin bütünleştiği dünyanın en güzel sahil kasabası Portofino’dayız. Portofino gezimiz sonrası İtalya’nın Ligurya bölgesinin başkenti Genova ile bugünkü gezimizi tamamlıyoruz. Genova da eski lliman bölgesi, İtalya Devleti’nin kurulmasına öncülük eden Garibaldi’nin heykeli ve büyük bir süs havuzunun bulunduğu Cenova’daki en büyük ve önemli meydan olan Ferrari Meydanı, meydanın hemen sağında Düklük Sarayı, revaklı ve kemerli yapılarıyla şehrin en canlı alışveriş caddelerinden 20 Eylül caddesi görüldükten sonra otelimize yerleşme, konaklama otelimizde.
4.
GENOVA – MONACA MONTE CARLO -NICE - CANNES
Sabah kahvaltısından sonra Fransa dan İtalya ya geçiş yapıyoruz. Öğle saatlerinde varışımızı takiben Fransa ve İtalya arasında prenslikle yönetilen Fransız Rivierası’nda yüzölçümü 2 kilometrekarenin biraz üzerinde gücünü ve zenginliğini offshore banka hesaplarına borçlu bağımsız bir şehir devlet Monac ve uluslararası jet sosyeteyi, yüksek bahisli oyunları ve James Bond filmlerine sahne olmuş meydandaki kumarhanesiyle ülkenin en popüler bölgesi Monte Carlo yu gezdikten sonra hemen yakınındaki Fransız Rivierası Cote d’Azur’un başkenti Nice gezimize başlıyoruz. Palmiye ağaçlarının belirlediği yolları, altın kuma bulanan sahilleri ve şehre ruh katan festivalleriyle Fransız Riviearasının en güzel turistik şehri Nice’in 5 km uzunluğunda efsanevi yürüme yolu Promenade des Angleis, Arnavut kaldırımlı dar sokaklarıyla capcanlı bir atmosferi olan Eski Şehir (Vieux Nice), 2000 yıl önce Yunanlıların şehirde ilk yerleştiği, günümüzde bir park alanı olan harika manzarasında kendinizden geçeceğiniz Colline du Chateau (Kale Tepesi), alışveriş, yeme-içme merkezi Massena Meydanı, Çicek Pazarı ile Nice gezimizi tamamlayarak sadece yarım saat uzaklıktaki dünya jet sosyetesinin gözdesi ve Fransız Rivierası diye bilinen, film festivali, kumarhaneleri, deniz ürünleri restoranları ve beş yıldızlı otelleri ile Cote d'Azur’un en meşhur şehri Cannes ile bugünkü gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşme . Serbest zaman .Konaklamao otelimizde.
CANNES - MARSİLYA -AIX EN PROVENCE - AVİGNON
Sabah kahvaltı sonrası Fransa’nın Paris’den sonra en büyük 2.nci Güney Fransa nın en büyük şehri Marsilya’ya hareket ediyoruz. Marsilya şehir turunda Marsilya’nın Akdeniz’le buluşan çok güzel ve oldukça hareketli eski limanı Vieux-Port, şehrin en canlı ve hareketli caddesi La Canebière, tarihi binalar ve görkemli belediye binasıyla eski kent La Panier gezilip şehrin en canlı ve turistik merkezi Vieux-Port görülüp verilecek serbest zaman sonrası bir sonraki durağımız Güney Fransa’nın Saklı Cenneti Aix En Provence. 1860 yılında inşa edilmiş 32 metre çapında ve 12 metre yüksekliğindeki meşhur La Rotonde Çeşmesi, her iki yanında geniş kaldırımlar, sıra sıra ağaçlar ve kafe, pastane,restoranlar, mağaza birbirinden süslü güzel binaların olduğu şehrin en merkezi caddesi Cours Mirabeau, yeme, içme ve gece hayatının yaşandığı şehrin en canlı hareketli meydanı Place des Cardeurs gezildikten sonra barındırdığı tarihsel mirasla Avrupa’nın en önemli kültür şehirlerinden Avignon’a hareket ediyoruz. Rhône Nehri’nin kıyısında 70 sene Papalığın bizzat merkezi olmuş Avignon'da mutlaka görülmesi gereken; Ülkenin en çok ziyaret edilen 10 yapısı arasındaki Papalık Sarayı, Rhone Nehri üzerinde bulunan Saint Benezet Kemeri (her ikiside dışardan ziyaret) ve Saint Pierre kilisesini takip eden yokuşu çıkınca havuzlu bahçeden sonra Saint Benezet kemer manzaralı Rhein Nehrinin muhteşem görüntüsü ile büyüleyici Avignon gezimizden sonrası otelimize yerleşme.Serbest zaman.Konaklama otelimizde .
6.
GÜN AVİGNON- MONTPEİLLER -CARCASSONE – TOULOUSE
Sabah kahvaltısından sonrası ilk durağımız 1181 yılında kurulan batı dünyasının ilk tıp üniversitesi olma özelliğini taşıyan Montpeiller. 19. yüzyıldan bu yana varlığını sürdüren ve işçilikleriyle göz kamaştıran Place de la Comedie meydanındaki Üç Güzeller Çeşmesi, 1755 tarihli ve oldukça şık Opera Binası, keyifli yürüyüş rotası Promenade du Peyrou, Paris’te bulunan Zafer Tak’ından esinlenip 1691 tarihind bitirilen yapılan “Arc de Triomphe” görülüp verilecek serbest zaman sonrası büyüleyici bir atmosfere sahip Güney Fransa’da zamana meydan okuyarak günümüze kadar ulaşan UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Orta Çağ kasabası Carcassone. Orta Çağ dönemini buram buram hissedeceğiniz tarihi surların içinde yer alan labirent şeklinde Arnavut kaldırımlı yolları, hediyelik eşya dükkanları, tiyatrolar, tarihi müzeler, kafe ve ve restoranlar, kale içerisinde 52 kulesi , tarihi ve gösterişli mimarisi, muhteşem atmosferiyle Carcassone kale içi şehir gezimizi tamamlayarak günün son durağı Garonne nehri üzerine kurulu Toulouse. Toulouse’a varışımızı takibe ilk olarak UNESCO Miraslar Listesi’ne alınan Avrupa’nın en büyük Romanesk yapı Roma mimarisinin şaheseri olarak adlandırılan Aziz Sernin Bazilikası’nı geziyoruz., Toulouse’ın en eski yapılarından biri olan, Rönesans saray mimarisinin en seçkin örneklerinden olan Hotel d’Assezat , Toulouse şehrinin kalbi Capitole de Toulouse (Belediye Binası), Garonne nehir üzerinde bulunan aslan silüetini temsil eden Pont Neuf Köprüsü, ilgi çekici mimarisi ile Fransa’nın ulusal anıtların biri olan ve Toulouse Katedrali olarak da bilinen Azizi Etienne Katedrali, duvar resimleri ve süslemeleri ile eşsiz bir iç mimari örneğine sahip Jakoben Manastırı (Ensemble Conventuel des Jacobins) görüldükten sonra otelimize yerleşme serbest zaman, konaklama otelimizde.
TOULOUSE – BİARRİTZ - SAN SEBESTİAN
Sabah kahvaltısının ardından Fransa-İspanya sınırındaki şirin ve güzel Biarritz’e hareket ediyoruz. Öğle saatlerinde varşımızı takiben Napolyon ve imparatoriçe Eugénie’nin tatil için tercih ettikleri lüks sahil şeridi, casinoları ve sörf kültürüyle turistleri etkileyen Biarritz’i geziyoruz. Sahile ince demir köprüyle bağlı, üstündeki Meryem Ana heykeliyle dikkat çeken kayalık Rocher de la Vierge, Plage Miramar ve geçmişin saraylarından Hôtel du Palais’nin altın kumlu sahili ile Biarritz gezimiz sonrası öğleden sonra akşam üstü saatlerinde Bask dili ile Donastia olarak anılan, deniz,doğa, gastronomi, sanat ve tarihin iç içe geçtiği İspanya’nın incisi San Sebastian şehrindeyiz. Altın rengi kumsalı turkuaz denizi ile La Concha koyu, Dar sokakları ve canlı atmosferi ile ünlü olan Plaza de la Constitucion meydanı, eski şehir merkezi Parte Viejo, yaya sahil yolu Paseo Nuevo,16.yy’a ait Iglesia de San Vicente Kilisesi’ni, El Buen Pastor Katedrali, Santa Maria Sarnıcı görülüp verilecek serbest zaman sonrası akşam saatlerinde otelimize yerleşme. Konaklama otelimizde.
SAN SEBESTİAN – BİLBAO -İSTANBUL
Sabah kahvaltısından sonra Edna nehri üzerinde kurulmuş Bask bölgesinin en önemli şehri Bilbao gezimize başlıyoruz. Bilbao’da gezimizin ilk durağı şehrin turizm faaliyetlerinin kalbi Guggenheim Müzesi, (dışardan görülecektir). şehrin en görkemli ve en eski mimari yapısı olan Santiago Katedrali, rengarenk tarihi evleriyle turistlere kucak açan herkesin ilgi odağı haline gelmiş Casca Viejo yani Yedi Cadde, Bilbao’ya can veren nehir üzerindeki en ünlü köprülerin başında gelen Zubizuri Köprüsü, hafif bir öğlen yemeği molası verebileceğiniz Bask mutfağının vazgeçilmez bir geleneği olan pintxo isimli tapsas/mezelerinin tadına bakmak için ideal 18. ve 19. Yüzyılda neo-klasik tarzda inşaa edilmiş mükemmel simetri örneği evlerle çevrili olan Plaza Nueva ve Avrupa’nın en büyük kapalı yemek pazarlarından birisi olan Mercado de La Ribera ve son olarak şehrin ünlü alışveriş caddesi Gran Via gezilip verilecek serbest zaman sonrası Bilbao havalimanına hareket . Bagaj ve bilet işlemlerinin ardından Türk Havayolları’nın TK 1316 sefer sayılı uçuşu ile 18.15’da İstanbul’a hareket. Yerel saat ile 23.30’da İstanbul’a varış ve turumuzun sonu.