Edirne Bursa’nın oğlu İstanbul'un babası olarak anılmaktadır ve Osmanlı’ya tam 88 yıl başkentlik yapmış bir şehir olarak Yunanistan ve Bulgaristan’a olan sınırı ile büyük bir stratejik öneme sahiptir.
Kültürel, doğal ve tarihi güzellikleri ile her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Edirne içinde nereler keşfedilebilir? Birlikte inceleyelim.
Fatih Sultan Mehmet'in oğlu II. Beyazıt tarafından yaptırılan külliye, 1488 yılından itibaren Osmanlı - Rus Savaşı’na kadar hastalara hizmet veren Darüşşifa bölümünde bulunmaktadır. Savaş sonucunda ise burada bulunan hastaların tamamı İstanbul'daki hastaneye nakledilmiştir.
400 yıl boyunca hastalara ücretsiz bir şekilde şifa dağıtan yapı içerisinde; imaret, cami, hamam, mutfak ve depo alanları, darüşşifa ve tıp medresesi gibi bölümler bulunmaktadır. 1997 yılında Trakya Üniversitesi tarafından müze olarak değerlendirilen külliye 2004 senesinde Avrupa Konseyi Müze Ödülü’nü, 2007 senesinde ise Avrupa Kültür Mirası Mükemmellik Kulübü En İyi Sunum Ödülü sertifikasını almıştır.
Selimiye Vakfı Müzesi 1569 - 1575 senelerinde Mimarbaşı Sinan tarafından tasarlanmıştır. Bulunduğu sokak ile harika bir uyum içerisinde olan mekanın dışı kesme taş eklemeleri ve tuğlalar ile inşa edilmiştir. Bahçenin içinde bulunan büyük oda mescit ve dershane olarak hizmet vermiştir. Hemen iki yanında yer alan odalarda ise medresenin hocaları ve öğretmenleri konaklamaktaymış.
Edirne’nin savunulması amacına hizmet etmesi için Osmanlı Dönemi’nin son zamanlarında yapılan 30 tabya içerisinde yer almaktadır. İlk etapta 1828 - 1829 Osmanlı - Rus savaşında topraktan inşa edilmiş ardından 1877 - 1878 yıllarında mühim konumu nedeni ile yapısı güçlendirilmiştir.
Edirne’de bulunan ünlü dalış noktaları arasında olan Saros İbrice Limanı deniz altı güzellikleri insanı büyümektedir. Acemi dalgıçlar için oldukça sığ, dalgası az ve sıcak suyu ile bireysel ve grup dalışları için en ideal yerlerden biridir.
Selimiye Cami büyük mimar, Mimar Sinan’ın “Ustalık eserim.” olarak ifade ettiği II.Selim’in adına 1575 senesinde inşa edilen camidir. Selimiye Cami için birçok rivayet bulunmaktadır. Örneğin; ters şekilde duran lale aşağı yöne hareket ederek zemine ulaştığında kıyamet kopacaktır. Diğer bir hikaye de ise camide çalışan kör bir ustanın laleyi ters yaptığı ya da caminin arsa sahibinin caminin inşasında çıkardığı sorunları simgelemektedir. Diğer bir rivayet ise Mimar Sinan’ın o dönemlerde hastalanarak vefat eden torunu Fatma’yı imgelemektedir.
Osmanlı Türk sanatının ve dünya mimarlık tarihinin benzersiz eserlerinden biridir. Selimiye Cami kesinlikle Edirne’de görülmesi gereken en önemli yerdir.
Eski adı ile Saray-ı Cedid-i Amire olan saray, Topkapı Sarayı’ndan sonra bilinen en büyük ikinci saray olarak ifade edilmektedir. I. Murat döneminde inşaatına başlanan yapı bitirilememiştir ve ardından kalan kısım Fatih Sultan Mehmet tarafından, Mimar Şehabettin’e inşa ettirilen saray 19.yüzyılda birçok padişah tarafından kullanılmıştır.
Karaağaç kasabası ile aynı isme sahip tren garı II. Abdülhamit döneminde inşa edilmiştir. Edirne Tren Garı olarak inşa edilen gar 80 metredir ve üç katlı bir dikdörtgen şeklindedir. 1914 yılında inşası tamamlanmasına rağmen I. Dünya savaşı sebebiyle faaliyete açılamamıştır.
Lozan anıtı, Trakya Üniversitesi Rektörlüğü sınırları içerisindedir. Üniversitenin, Edirne Valiliği’nin özel çabaları ile dikilen anıtın Lozan Anlaşması ile Karaağaç bölgesine tekrardan dahil olan Türk topraklarına katılmasını, kazanılan diplomatik zaferi ifade etmektedir. 1998 senesinde Lozan Müzesi ile birlikte kapılarını insanlara açmıştır.
Çorlu tur firması olarak Edirne ve daha fazla bir çok yere düzenlediğimiz turlar hakkında bilgi almak için bizi arayabilirsiniz.