Çorlu, Tekirdağ’a bağlı en büyük ilçedir. İstanbul’dan sonra Türkiye Trakyası’ndaki en büyük ikinci yerleşim yeridir. Çorlu, Ergene havzasında Trakya’nın orta kısmında bir düzlükte bulunmaktadır. Kuzeyden Tekirdağ’ın Ergene ve Çerkezköy ilçeleri, doğudan İstanbul’un Silivri ilçesi, batıdan Süleymanpaşa ve Muratlı ilçeleri, güneyden Marmaraereğlisi ilçesi ve Marmara Denizi ile çevrilidir. Yıldız Dağları’nın uzantısı halinde sokulan sırtlar, Çorlu’nun en yüksek kesimini oluşturmaktadır. Çorlu arazisinin büyük bir bölümünü barındıran, Ergene havzası, Yıldız Dağları’ndan taşınan ve akarsulardan sürüklenen tortuların depolandığı bir dolgu bölgesidir.
Bu bölgenin en önemli unsurlarından birisi de, Ergene Havzası ile Marmara kıyıları arasındaki su bölümünün ayrım sınırı olarak belirlenmiş olmasıdır. Çorlu ilçesi genel itibariyle düzlük bir yapıya sahiptir. Tekirdağ merkeze uzaklığı ise 38 km’dir. Son yıllarda, sanayisi, ulaşımı, iş imkanları ve stratejik önemi ile adını duyuran gözde şehirlerden biri haline gelmiştir. Tekirdağ’ın ve Türkiye’nin en gelişmiş ilçelerinden olan Çorlu, sürekli olarak nüfus artışına maruz kalmaktadır. İlçenin; kendini geliştirmiş olması, tarihi yerleri ve ekonomik imkanları sayesinde kendisine çeken bir yapısı vardır.
Tarihi medeniyetlere ev sahipliği yapmış, günümüzde sanayi bölgesi olarak bilinen Trakya sınırları içerisinde yer alan Çorlu, Tekirdağ’a bağlı bir ilçedir. Bünyesinde birçok tarihi yapı, müze ve doğal güzelliklere yer vermektedir. Her alanda kendini yeniliklere açmış, düzenli bir şehir hayatını ilke edinmiş önemli bir ilçedir. Çorlu, ulaşıma da oldukça önem vermektedir. İstanbul’dan Edirne’ye, oradan da Avrupa’ya uzanan devlet demiryolunun bir kesimi Çorlu’dan geçmektedir. Yolcu taşımakta olduğu kadar, sanayi bölgelerinin ürünlerini Muratlı-Tekirdağ bağlantısı ile Tekirdağ’ın Akport limanına kadar ulaştırıyor olmasıyla da, bu demiryolu önem arz etmektedir.
Çeşitli buluntulardan yola çıkarak Çorlu’nun Tunç Çağı’na uzandığını göstermektedir. Bilinen ilk ve eski adı, Tzirallum’dur. MÖ. 1000 yıllarında Friglerin kurduğu koloni kentlerinden bir tanesidir. Tarih boyunca pek çok egemenliğe girmiştir. O dönemlerde İstanbul üzerine çeşitli seferler düzenleyen Arap ordularının istilasına da sık sık maruz kalmıştır. Maalesef ki Trakya’nın yaşadığı tüm istilalardan Çorlu’da etkilenmiştir. Roma imparatorluğunun ikiye bölünmesinin ardından Çorlu, Bizans İmparatorluğu’nun himayesi altında kalmıştır. Bizans İmparatorluğu’nu koruyabilmek için kullanılan Tzirallum kale kentinin bulunması, İstanbul yolu üzerinde yer almakta olan Çorlu’nun askeri bir önem kazanmasına sebep olmuştur. Çorlu, Osmanlı ve Bizans’ın çekişmelerine maruz kalmıştır. 1361’de Şehzade Murad tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına dahil olmuştur. Çorlu’nun ilk camisi II. Mehmet döneminde inşa edilmiştir. Fatih Camii olarak adlandırılan bu cami günümüze kadar yapısını hiç bozmadan korumayı başarmıştır.
İç kesimde yer alan Çorlu, karasal iklim özelliklerini taşımaktadır. Yazları kurak, kışları ise soğuk ve yağışlıdır. Trakya’da bulunan bölgeler arasında, yağış miktarı en az olan ilçedir. Çorlu, iklim olarak Akdeniz ve Karadeniz arasında yer alan bir bölge olduğu için bu iklim bölgelerinin etkilerini de almaktadır. Akdeniz’den gelen nemlilik hava akımları bölge iklim yapısını belirlemektedir.
Ekonomisi, tarım ve hayvancılığa dayanır. Verimli toprakları ve coğrafi konumu ile üretim için ideal bir yapıdadır. Çorum’un başlıca tarım ürünleri arasında en belirgin olanlar; buğday, arpa, yulaf, ayçiçeği ve şekerpancarıdır. Hayvancılıkta da oldukça gelişmiştir. Çorlu’da bulunan köylerin tümünde besi hayvancılığı yapılmaktadır. En fazla koyun ve sığır yetiştiriciliği yapılır. Elde edilen süt ve süt ürünleri de, başta İstanbul olmak üzere birçok şehre kazanç elde etmek üzere, dağıtılır. Tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisi dışında kimya ürünleri, metal eşya, makine imalatı fabrikaları bulunmaktadır.
Çorlu, deri, kimya ve tekstil başta olmak üzere sanayinin günden güne yoğunlaştığı bir bededir. Çorlu’da 45’i aktif olmakla birlikte, 106 deri fabrikası bulunmaktadır. Trakya’nın ikinci büyük yeraltına sahip bölgesi Çorlu’dur. Kum ve çakıl açısından zengin olan Çorlu, Karatepe Taş Ocak’ları bölgenin beton, beton agregası ve asfalt mıcırı üreten bir sahadır. Bütün beton santralleri, karayolları, belediyeler, liman işletmeleri, hava meydanları, köy işletmeleri tüm ihtiyaçlarını Karatepe Taş Ocak’larından karşılamaktadır. Bununla birlikte, İstanbul’da bulunan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Haliç Köprüsü ve Mecidiyeköy üst geçidi tabakalarını da burası sağlamıştır. Çorlu’nun Yulaflı köyünde, TPOAŞ’ın yaptığı sondajlarda doğalgaza da rastlandığı bilinmektedir.